Dr. Nadir Çomak
Erken çocukluk dönemi insanın bütün hayatını derinden etkileyen önemli bir yere sahiptir. Çocuk bu dönemde ilk okula ve hayata hazırlanır. Tunçeli vd., (2017) erken çocukluk döneminin 0-8 yaşları kapsadığını ve insanın kişiliğinin önemli ölçüde bu dönemde şekillendiğine vurgu yaparak çocukların motor, bilişsel, sosyal-duygusal ve dil gelişimlerinde çocukların bireysel farklılıklarının önemli olduğunu ve bu farklılıkların ebeveyn ve eğitimciler tarafından dikkatle izlenerek değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizmektedir. Gerçekten de çocukların davranışlarını gözlemlemek ve birtakım çıkarımlarda bulunmak son derece önemlidir. Bu değerlendirmeler sonucunda çocuğun çevresinden ne yönde etkilendiğinin ipuçlarına da ulaşılabilir. Çünkü çocuk gördüklerini taklit ederek öğrenir ve zamanla sosyalleşir. Sosyalleşirken çocuğun sergilediği davranışlar onun küçük dünyası hakkında önemli sinyaller içerir. Çocuğun sosyalleşmesi ile ilgili farklı görüşler vardır. Piaget’ye göre çocuğun büyüdükçe toplumsallaştığı, Vygotsky’e göre ise çocuğun büyüdükçe bireyleştiği iddia edilmektedir (Atak H., 2017). Günümüzde sosyal medya araçlarının yaygın olarak kullanımı ile sosyalleşme kavramı da değişiklik göstermektedir. Bu değerlendirme ışığında çocukların kalabalıklar arasında kaybolan asosyal bireyler haline gelip gelmediği konusunda derinlemesine analizler yapılmasına ihtiyaç olduğu anlaşılmaktadır. Okumuş, (2018), çocukların sosyalleşmesinin alışılmış biçimde çocuğun yakın çevresinden başlayarak zamanla genişlediğini ancak günümüzde sosyal medya araçlarının çocukların sosyalleşmesini belirleyen başat faktör olarak ortaya çıkmasının çocukların yaşadıkları toplumla uyumsuzluk gösteren asosyal davranışlar sergilemesine neden olduğunu belirtmektedir. Okumuş tarafından anne baba tutumlarının çocukların medya kullanımı üzerindeki etkisi üzerine yapılan bu araştırmada, çocukları sosyal medya araçlarını kullanan ebeveynlerin kendilerinin de çoğunlukla aynı araçları kullandıklarını belirlemiştir. Bu nedenle öncelikle ebeveynlerin yeni teknolojilerin çocuklarından önce kullanmalarının sosyal medyanın kullanımından doğabilecek zararlı etkiler hakkında farkındalık geliştirmesinin ve bilinçli anne-baba tutumlarının önemine işaret etmektedir. Anne-baba tutumlarının çocukların sosyal medya kullanım alışkanlıkları ile ilişkisi üzerine araştırma yapan Kalan, (2010) okul öncesi eğitimi dönemindeki çocukların medya alışkanlıkları konusunda anne-baba tutumlarının önemini vurgulamaktadır. Özellikle 0-3 yaş grubunda çocukların olumsuz etkilere maruz kalmadan izleyebilecekleri çok az TV kanalı olduğunu ileri süren Kalan, çocukların farklı ülkelerin çizgi filmlerinde izledikleri ile kendi öğrendikleri arasında uyumsuzluk olduğuna dikkat çekmektedir. Ayrıca yetişkinlerin izledikleri film ve haber programlarının da çocukları olumsuz yönde etkilediği belirtilerek ebeveynler için medya okuryazarlığının önemini belirtmektedir. Sadece çocukların değil, yetişkinlerin bile cazibesinden kurtulamadığı akıllı internet teknolojileri çocukların küçük dünyasını derinden etkilemektedir. Aral ve Kadan, tarafından yapılan araştırmanın bulgularına göre, çocukların medya araçlarına oldukça düşkün oldukları belirtilmekte ve bu ilgilerinin gerçek hayat deneyimlerini edinebilecekleri etkinliklerle desteklenmesi gerektiği önerilmektedir.
Sonuç olarak çocukların sağlıklı bir şekilde sosyalleşmesi için anne-baba tutumlarının önemi büyüktür. Çocukların bilişsel, duygusal, sosyal ve motor ve dil gelişiminin sağlıklı ilerlemesi için ebeveynlerin medya okuryazarlığı konusunda bilinçlenmesi yararlı olabilir. Bununla birlikte açık havada yapılacak oyun etkinliklerin çocukları hem sosyal medyadan bir miktar da olsa uzaklaştırıp motor becerilerinin gelişmesine ve arkadaşlarıyla sosyalleşmelerine fırsat sunabilir. Bu etkinlikler sayesinde çocuk doğal ortamda toprağa ayak basarak, suya dokunarak, bitkileri tanıyarak, evcil hayvanlarla ilgilenerek iletişim teknolojilerinin olumsuz etkilerinden kısmen de olsa uzak kalabilir. Çocuklarıyla birlikte kapalı ortamlarda hareketsiz kalarak akıllı internet teknolojilerini takip eden yetişkinlerin bu tutumları çocukları tarafından da taklit edilir. Böylece, teknoloji bağımlılığının sonucunda ortaya çıkan hareketsiz bir yaşam obezite gibi beslenme bozukluklarına neden olabilirken, bir kısım omurga ve duruş bozuklukları ile görme bozukluklarına da yol açabilir. Edilgen bir şekilde sosyal medyayı takip etmek çocuğun dil gelişim becerilerini de olumsuz yönde etkileyerek, konuşma güçlüğüne neden olabilir. Çocuk gelişiminde medya alışkanlıklarının olumsuz etkilerinin telafi edilmesi konusunda uzmanlar tarafından önerilerde bulunulmaktadır. Kurtulmuş, (2016), ebeveynler tarafından çocuklarla birlikte yapılacak etkinliklerin çocukların motor, bilişsel, duygusal ve sosyal ve dil gelişiminde önemli katkısı olacağını önermektedir. Çocuklarla ebeveynlerin birlikte yapabilecekleri etkinlikler konusunda UNICEF (2020) tarafından hazırlanan etkinliklerle çocuk hakları kitapçığı ve T. C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı (Aydeniz, 2019) tarafından sunulan etkinlik ve sosyal medyanın zararlı yönlerinde korunma önerilerden geniş bilgi edinilebilir.
Çocukların hayata hazırlanmasında aile ve okul birbirinden ayrılmaz bir bütündür. Çocukların bütün gelişim alanlarında sağlıklı bir ilerleme sağlayabilmesi için ebeveynlerin medya okuryazarlığı ve aile katımımı konusunda daha fazla yetkinlik kazanmasında yarar vardır. Okul Öncesi eğitiminde aile katılımı ve eğitimi konusunu farklı bir makalede daha geniş bir şekilde ele alınabilir.
KAYNAKLAR
Atak H. (2017). Piaget ve Vygotsky’nin Kuramlarında Çocukların Toplumsallaşma Süreci. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 9(2), 163–176. http://www.cappsy.org/archives/vol9/no2/cap_09_02_04.pdf
Aydeniz, H. (2019). Bilinçli Medya Kullanımı. T. C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı. https://www.aep.gov.tr/wp-content/uploads/2019/04/04_03_Bilinçli-Medya-Kullanımı-Kitabı.pdf
Kadan, G., & Aral, N. (2019). Okul öncesi dönem çocuklarinin medya kullanim düzeylerinin incelenmesi. International Journal of Multidisciplinary Studies and Innovative Technologies, 2, 51–55. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/588895
Kalan, Ö. G. (2010). Medya Okuryazarliği ve OkulÖncesi̇ Çocuk:Ebeveynleri̇n Medya Okuryazarlığı Bi̇li̇nci̇ Üzeri̇ne Bi̇r Araştırma. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Hakemli Dergisi | Istanbul University Faculty of Communication Journal, 1(39), 59-73–73. https://doi.org/10.17064/iüifhd.46771
Kurtulmuş, Z. (2016). Okul Öncesi Eğitimde Uygulanan Etkinlik Planlarında Aile Katılımı Boyutunun İncelenmesi. Cumhuriyet International Journal of Education, 5(1). https://dergipark.org.tr/tr/pub/cije/issue/29849/321384
Okumuş, V. (2018). Çocukların Sosyal Medya Kullanımları İle Ebeveyn Tutumları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi. http://acikerisim.ticaret.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/11467/2019/75732.pdf?sequence=1&isAllowed=y
Tunçeli, H. İ. (2017). Erken çocukluk döneminde gelişimin değerlendirilmesi ve önemi. Eğitim Kuram ve Uygulama Araştırmaları Dergisi, 3(3). https://dergipark.org.tr/en/pub/ekuad/issue/31101/337390
UNICEF. (2020). Velilere Çocukların Evde Eğitime Devamı için 5 Öneri Velilere Destek Broşürü. In Rapor. https://www.unicef.org/turkey/raporlar/velilere-çocukların-evde-eğitime-devamı-için-5-öneri